-
1 werfen
werfen <wirft, warf, geworfen> ['vɛrfən]I vtnicht \werfen! atmayınız!;jdn zu Boden \werfen birini yere atmak;die Tür ins Schloss \werfen kapıyı çarpmak;etw auf den Markt \werfen bir şeyi pazara sürmek;eine Münze \werfen yazı tura atmak;jdn ins Gefängnis \werfen birini hapse atmak;jdn aus etw dat \werfen birini bir şeyden atmak2) ( bilden) yapmak, oluşturmak;die Flüssigkeit wirft Blasen sıvı kabarcık yapıyorII vrsich \werfensie warf sich aufs Bett kendini yatağa attı3) ( sich verziehen) esnemek, yamulmak, çarpılmakIII vi1) a. sport atmak;wie weit kannst du \werfen? ne kadar uzağa atabilirsin?;mit Geld um sich \werfen paraları saçıp savurmak
См. также в других словарях:
yavru atmak — gebe hayvan yavrusunu düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yavru — is. 1) Yeni doğmuş hayvan veya insan Kedi yavrusu. Kuş yavrusu. 2) Çocuk, evlat O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor. R. H. Karay 3) mec. Bir şeyin küçüğü Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulun atmak — kısrak veya eşek yavru düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşürmek — e 1) Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak 2) i Değerini, fiyatını indirmek 3) i Azaltmak 4) nsz Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak Çocuk, solucan düşürüyor. 5) i Iskat etmek Bakanlar kurulunu düşürmek. 6) Uğratmak Tehlikeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük